Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Genel ve özel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır (ceza genel ve ceza özel olarak da ifade edilmektedir).

Genel ceza hukukunun konusu suç kavramının maddi ve manevi unsurlarıyla tanımı, ceza hukukuna hakim olan genel ilkeler, ceza kavramının tanımı, suçu ortadan kaldıran nedenler, cezayı azaltan ve ortadan kaldıran nedenler gibi bütün suçlar için geçerli olan ilke ve teorilerdir.

Özel ceza hukukunun konusu ise ülkenin kanunlarına göre suç sayılan eylemlerin neler olduğu, bunların kapsam ve sınırları, birbirlerinden ayrılan yönleri ile bu suçlara öngörülen cezalardır.

Ceza hukuku geniş anlamda ceza yargılaması usulunü de içerirken dar anlamda ceza yargılaması ceza hukukunun dışında kalır.

Sürecimiz

Ceza yargılaması aşamaları soruşturma ve kovuşturmadır. Ceza adalet sistemi, suçların soruşturulması, kovuşturulma (yargılanması) ve cezaların infaz edildiği üç evreden oluşur. Bu üç evreden soruşturmada şüpheli, kovuşturmada sanık, infazda hükümlü sıfatını alan kişilerin hepsi, adil yargılanma güvencesi altındadır.

Vakayı Planlamak

Durumu Değerlendirmek

Davayı Mahkemeye Taşımak

Daha Fazla Bilgi Toplamak

Nitelikli Avukatlar

Uygun ve Düşük maliyet

Üstün Başarı

Ceza yargılamasında soruşturma evresi, suç işlendiği haberinin alındığı anda başlar. Soruşturma evresinin başlaması için “basit şüphe”nin oluşması gerekir. İhbar veya şikayet sonucunda ya da suç haberini alan Cumhuriyet savcısı kendiliğinden, kolluk güçleri vasıtasıyla işin gerçeğini araştırmaya başladığı aşamaya verilen addır. Soruşturmanın gizliliği esastır. Yani soruşturma ile ilgisi olmayan kişiler veya avukatlar dışındakiler soruşturma evresindeki bilgilere ulaşamaması gerekmektedir.

Adli Soruşturma

Cumhuriyet savcısının yürütmekte olduğu, basit şüphenin varlığı sonrası vakanın araştırılarak, gerek duyulması halinde iddianamenin hazırlandığı sürece adli soruşturma denmektedir. Savcının araştırmaları neticesinde iddianame hazırlanmasını gerektirecek bir durum olmaması halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebilecektir. Verilen karara mağdurlar, suçtan zarar görenler veya diğer ilgililer itiraz edebileceklerdir. Adli soruşturma, idari soruşturmadan tamamen bağımsızdır. Bir kişiye idari soruşturma sonucu ağır yaptırımlar uygulanabilecekken, adli soruşturmada suç unsuruna rastlanmayabilir veya tam tersi olması da mümkündür. Bu yüzden adli soruşturma ve idari soruşturmanın birbiri ile karıştırılmaması gerekmektedir.

İdari Soruşturma

Bir suçun işlenmiş olması şüphesi ile savcının yürütmüş olduğu sürece adli soruşturma denmektedir. Yine aynı fiil ve suçla alakalı şahsın bulunduğu görevi neticesinde herhangi bir yaptırım gerektirmesi durumunda müfettişler veya denetçiler aracılığı ile idari soruşturma yürütülmektedir. İdari soruşturma sonucunda herhangi bir yaptırım uygulanması veya uygulanmaması adli soruşturmayı etkilemeyecektir. İdari soruşturma neticesinde işten çıkarma, para cezası, aylık kesimi, kınama vs. gibi yalnızca idari yaptırımlara hükmedilebilecektir.[2]